Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | tarife engelleri | tariff barriers n. | ||
We need to break down all the tariff barriers and phase out all the obstacles to trade. Tüm tarife engellerini yıkmamız ve ticaretin önündeki tüm engelleri aşamalı olarak kaldırmamız gerekiyor. More Sentences |
||||
Telecom | ||||
Telecom | tarife engelleri | tariff barriers n. | ||
It is tariff barriers, and not free trade, which create poverty. Yoksulluğu yaratan serbest ticaret değil, tarife engelleridir. More Sentences |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | tarife dışı ticaret engelleri | nontariff trade barriers n. |